1 Şubat 2013 Cuma

ÜNLÜ OLMAK HEPİMİZİN RÜYASI




Görsellerle Yaşıyorum
Hepimizde ünlü olma sevdası var değil mi? Haydi, itiraf edelim. İnsanların gözü üzerimizde olsun. Magazinciler peşimizden koşsun. Neredeyiz? Kiminleyiz? Hangi lokantada, ne yiyoruz? Hepsi takip edilsin istiyor olabilir miyiz? Ya da bugün ne giydiğimizi? Yoksa ne diye Facebook ve Twitter üzerinden ulusa sesleniş yapar gibi iletiler paylaşıyor olalım, dakika başı check in yapalım, boy boy fotoğraflar paylaşalım ki? Neden başkaları tarafından delicesine takip edilmek isteyelim ki? Neden yediğimiz künefenin dahi fotoğrafını çekelim ki? Tabii bunun psikolojik alt yapısında ele güne karşı ne kadar mutlu olduğumuzu kanıtlama çabasının yattığı kanısındayım. Gerçekten mutlu olan bir insan neden bunu başkalarına kanıtlamaya çalışsın di mi ama? Neyse şimdi bu konulara girip kafalara ütüyle buhar püskürtmeyeyim. Zaten yeterince “neden” kelimesini kullanmışım. Ne demiştik? Evet, ünlü olma vebasının insanlığı nasıl kırdığından söz ediyorduk. Çok mu ünlü olmak istiyoruz. Zaten ünlülük denilen şey denenmiş değil mi? Artık her şeyin dondurulmuşu var. O zaman biz de ev ekonomisi yapıp evimizdeki imkânlarımızla kolayca mevcut ünlülere benzeyelim mi? Haydi görsellere...!

Gündelik hayatımızda iş stresi bizi sarmış, çevremizdekiler üstümüze üstümüze gelirken hangimiz İzzet Altınmeşe olmak istemeyiz ki? Böyle anlarda en güzel yöntem hemen boş bir sayfa alıp sayfanın ufak bir bölümünü dairesel hareketlerle siyah keçeli kalem yardımıyla boyayıp aynı bölgeyi, delgeçle delmektir. Sonrasında gülümseyin ve gülücük kıvrımınıza vazelin sürün. Üstüne elde ettiğimiz dairemizi yapıştırınca işte size İzzet Altınmeşe görünümü. Yakınlarınızı yeni görüntünüzle şaşırtabilirsiniz ;)

Ivana Sert her televizyon bağımlısı, moda tutkunu kadının idolü! Hepimiz insanlar ağzımızın içine baksın, bizi dinlesin isteriz. Ivana Sert aksanıyla Türkçe konuştuğumuzda her kelimemiz ayrı bir dikkatle dinlenecektir. Bunun için hemen tüm sentaks yapımızı darma duman etmeliyiz değil mi? Hemen büfenize koşun. En seçkin içkilerinizi bardağa koyun. İçin içebildiğiniz kadar! Konuşmanızdaki değişimi çevrenizdekiler de fark edecek.


Murat Boz görünümüne sahip olmak da ev ekonomisi metodlarıyla mümkün. Hemen Orta-2'de giydiğiniz t-shirtünüzü dolaptan çıkarın. Orta-2'den kalması önemli. Yani Orta-1 veya Orta-3 kıvamı bozuyor. Bir işi yapmışken ta yapalım. T-shirtün yakasını "V" şeklinde özensizce kesin. T-shirtü giyin. Dar değil mi? Olması gereken de bu zaten! Hatlarınızı belli etmekten çekinmeyin. Dar t-shirt yağ topaklarını dahi kas gibi gösterecek green screen efektine sahiptir. Daha fazlası için bronz allık, pudra, vs.'ye başvurun. 

Şen kahkahalar atmak, hemen her şeye pozitif yaklaşmak hepimizin hayali. Oysa bizler özenle yapılmış esprilere dahi gülemeyecek kadar katı ve gerginiz. Gönül isterdi ki koy verelim. Hahaha, hihihi gülelim eğlenelim. Saba Tümer'i izlerken bu hâline özendiğinizi itiraf edin. Çözüm size bir eczane kadar uzak. Anti-depresan alın. Ekmeksiz yutun. Artık hayat bildiği gibi gelebilir!
Dilberay etkisiyle dikkatleri üzerinize çekmeyi tercih edenlerdenseniz yapmanız gereken hemen mutfağınıza koşmak. İlk çekmeceyi (genellikle ihtiyacınız olan şey oradadır) çekin ve bir adet çatal alın. Sonra çatalın dışa bombeli yüzeyini değil diğer tarafını yüzünüze tutun ve fotoğraf veya videonuzu çekin. İşte kendi efektinizi kendiniz yaptınız hem de çok gerçekçi oldu değil mi? "Kader[e] mahkum" oluşunuzu bu yolla dünyaya anlatabilirsiniz.